28 Aralık 2008 Pazar

herkesin kendine özel mutluluk tanımları vardır. ben genellikle başkalarınınkini dinler, anlamaya çalışırım. çok da başarılı olduğum söylenemez. genel bir mutsuzluk hali mi benimki?? bilemiyorum. çevremdekilere sormak lazım.
bu sabah uyandım. sonra ani bir kararla yapmam gereken tüm işleri, sorumluklarımı bir kenara bıraktım. (daha sonra bu davranışım yüzünden kendimle çok kavga edeceğimi bile bile...) hayatımda ilk defa elma çayı yaptım. odanın perdesini ardına kadar açtım. üstüme yeşil bir battaniye alıp pencerenin kenarındaki koltuğa kuruldum. boyum kısa, koltuk alçak. bulunduğum yerden sadece evlerin damlarını görebiliyorum. ama olsun, yine de yağan karı görmeme, şehri nasıl bembeyaz yaptığını idrak etmeme engel değil. elime dergi, yanıma çay, iki de keçiboynuzu aldım. kedilerim kucağıma zıpladı. pencereden dışarıya yağan kara bakarken, iki kediyle keçiboynuzlarımı paylaştım. mutluluk böyle birşey sanırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder